Mirasçıların Vergisel Yükümlülükler Rehberi Yayınlandı 

Mirasçıların vergisel yükümlülükleri rehberi ile veraset ve intikal  vergisinin beyanı broşürü yayınlandı 

A) VERASET VE İNTİKAL VERGİSİ BEYANNAMESİNİN VERİLMESİNDE DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN HUSUSLAR 

Verginin matrahı, intikal eden malların Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre bulunan değerlerinden,  Veraset ve İntikal Vergisi Kanununun 12 nci maddesinde yazılı borç ve masrafların indirilmesinden  sonra kalan miktardır. 

Kendilerine veraset yoluyla veya ivazsız surette mal intikal eden mükellefler, ilk tarhiyatta dikkate  alınmak üzere bu malları Veraset ve İntikal Vergisi Kanununun 10 uncu maddesinde belirtilen  değerleme ölçülerine göre değerleyeceklerdir.  

  1. Gayrimenkullerin Beyanı

Veraset yolu ile veya ivazsız bir şekilde intikal eden gayrimenkullerin ise ticari işletmeye dâhil olsun  veya olmasın ölümün veya ivazsız intikalin meydana geldiği yıla ait emlak vergisine esas olan  değerle beyan edilmesi gerekmektedir. 

  1. Ticari Sermayenin Beyanı

Bilanço esasına göre defter tutanlarda ölüm tarihinden önce gelen takvim yılı bilançosuna göre  bulunacak öz sermaye, ticari sermaye olarak dikkate alınacaktır. Ancak mükellefler isterlerse ölüm  günü itibariyle çıkaracakları bilançoyu esas alarak öz sermayelerini tespit edip beyan edebilir

İşletme İşletme hesabı esasına göre defter tutanlar ile kazancı basit usulde tespit edilenler ise ticari  sermaye olarak murisin ölüm tarihindeki ticari varlığını beyan edeceklerdir. 

  1. Menkul Mallar ve Gemilerin Beyanı

Mükellefle Mükellefler, menkul mallar ve gemileri rayiç bedelleri ile beyan edeceklerdir. 4. Esham (Hisse Senetlerinin) Beyanı 

Veraset ve intikal vergisi mükellefleri, kendilerine veraset yolu ile intikal eden veya ivazsız suretle  edindikleri hisse senetlerini, bunlar borsaya kayıtlı ise ölüm tarihinden önceki son 3 yıl içinde  gördüğü son işlem değerini; borsada kayıtlı olmakla birlikte son 3 yıl içinde işlem görmemişse veya  borsada kayıtlı değilse, üzerinde yazılı değerlerini beyan edeceklerdir. 

  1. Tahvilatın (Borç Senetlerinin) Beyanı

Borç senetleri, Vergi Usul Kanununun 266 ncı maddesine göre itibari değerle değerlenmektedir. Buna  göre, mükellefler borç senetlerini üzerinde yazılı olan değerleriyle beyan edeceklerdir.

  1. Yabancı Paraların Beyanı

Yabancı paralar, veraset ve intikal vergisi beyannamesinde borsa rayici ile beyan edilecektir. Ancak,  borsa rayici yoksa Hazine ve Maliye Bakanlığınca tespit olunacak kura göre değerlendirilerek beyan  edilecektir. 

  1. Hakların Beyanı

Tescile tabi bilumum hakların değeri, tesisleri sırasında tapu siciline kaydedilen değeri esas alınarak  beyan edilecektir. Tapu sicilinde bedeli gösterilmeyen haklarla, bunlar dışındaki bilumum hakların  değerlendirilmesi mükellefler tarafından yapılmayacak ve bu haklar ilk tarhiyatta nazara  alınmayacaktır. 

Türkiye Cumhuriyeti uyruğunda bulunan kişiler, yurt dışında veraset yoluyla veya hibe yahut  karşılıksız herhangi bir tarzda mal edinmeleri halinde de beyanname vermek zorundadırlar. Türkiye Cumhuriyeti uyruğunda bulunan bir şahsın Türkiye hudutları dışında bulunan malını  veraset yoluyla ve sair suretle iktisap eden ve ikametgâhı Türkiye’de olmayan yabancı  şahıslar, veraset ve intikal vergisine tabi olmadıklarından beyanname vermezler. Veraset ve intikal vergisi beyannameleri mirasçılar tarafından imzalanmak suretiyle  verilebileceği gibi mirasçıların vekili tarafından imzalanmak suretiyle de verilebilir. Veraset yoluyla intikallerde beyanname her bir mirasçı tarafından ayrı ayrı verileceği gibi  müştereken verilmesi de mümkündür. Beyannamenin müştereken verilmesi halinde,  beyannamenin her mükellef tarafından ayrı ayrı imzalanmış olması gerekir. 

B) ÖZEL TÜKETİM VERGİSİ KANUNU AÇISINDAN

Özel Tüketim Vergisi Kanununun 15 inci maddesinin (2) numaralı fıkrasının (a) bendi gereğince, (II)  sayılı listedeki kayıt ve tescile tabi mallardan, veraset yoluyla intikaller hariç olmak üzere, ilk iktisabı  ÖTV’den istisna olarak gerçekleştirilenlerin, istisnadan yararlanamayan bir kişi veya kuruma  devredilmesi halinde ÖTV ödenir. Bu devir sonrasında adına kayıt ve tescil işlemi yapılandan, ilk  iktisaptaki matrah üzerinden, yeni kayıt ve tescil tarihindeki orana göre, bu tarihte ÖTV tahsil  edilir, ancak istisnadan yararlananlar tarafından iktisap edilen kayıt ve tescile tabi malların, 5  yıldan fazla kullanılarak elden çıkarılmaları durumunda ÖTV aranmamaktadır. 

  1. Malul ve Engelliler Adına Kayıt ve Tescili Edilen Taşıtların Veraset Yoluyla İntikali

Özel Tüketim Vergisi Kanununun 15 inci maddesinin (2) numaralı fıkrasının (a) bendi hükmü  gereğince, ilk iktisabında istisna uygulanan kayıt ve tescile tabi taşıtların, veraset yoluyla  intikallerinde ÖTV aranmaz. Dolayısıyla, taşıtın veraset yoluyla intikaline bağlı olarak  müştereken bütün mirasçılar adına kayıt ve tescil edilmesi halinde, bu intikal işlemi nedeniyle  ÖTV uygulanmaz. 

Aynı şekilde, Kanunun (7/2) maddesi kapsamında istisnadan yararlanılarak iktisap edilen  araçların, ÖTV uygulanmaksızın veraset yoluyla varislere intikal etmesi ve murisin  istisnadan yararlandığı tarihten itibaren 5 yıllık sürenin bitimine kadar bütün mirasçılar  adına kayıt ve tescilli kalmak koşuluyla, sonradan üçüncü kişilere satışında da ÖTV  uygulanmamaktadır. 

Ancak, söz konusu istisna kapsamında ilk iktisabı yapılan taşıtların, veraset yoluyla ÖTV  uygulanmaksızın varislere intikal etmesi ve murisin istisnadan yararlandığı tarihten  itibaren beş yıllık süre dolmadan varisler tarafından istisnadan yararlanamayanlara satışı  veya devrinde ÖTV aranmaktadır 

Öte yandan, Kanunun (7/2) maddesi kapsamında istisnadan yararlanarak araç iktisap etmiş  olan malûl ve engellinin ölümü üzerine taşıtın mirasçılara intikalinden sonra diğer  mirasçıların, kendi hisselerinden bir mirasçı lehine feragat etmeleri ve aracın tek bir  mirasçı adına tescil edilmesi durumunda ÖTV yönünden aşağıdaki şekilde işlemler tesis  edilecektir: 

Muristen mirasçılara sadece söz konusu taşıtın intikal etmiş olması, bundan başka  mirasçılara intikal etmiş başka bir mal ve/veya hakkın bulunmaması halinde, taşıtın miras  hisselerinin tek bir mirasçıya devredilmesi, devralan mirasçı açısından (kendi miras hissesine  karşılık gelen kısmı hariç olmak üzere) “veraset yoluyla intikal” olarak değerlendirilmesi  mümkün olmayıp; bu işlemin, bir ivaz karşılığı yapılmış ise satım, ivazsız olarak yapılmış  ise bağış olarak değerlendirilmesi gerekmekte olup, bu durumda ÖTV Kanununun (15/2-a)  maddesi uyarınca, ilk iktisabında ÖTV istisnası uygulanan söz konusu taşıtın ilk iktisabındaki  matrah üzerinden (kendi miras hissesi karşılığını teşkil eden kısım hariç), mirasçı adına kayıt  ve tescil tarihindeki orana göre ÖTV beyan edilerek ödenmesi ve düzenlenecek ÖTV ödeme  belgesinin ilgili tescil kuruluşuna verilmek suretiyle mirasçı adına kayıt ve tescil işlemin  yapılması gerekmektedir. 

Muristen mirasçılara intikal etmiş olan terekede söz konusu taşıtın yanı sıra başkaca mal  ve/veya hakkın bulunması halinde, diğer mirasçıların lehine taşıt üzerindeki mülkiyet  hakkından ivazsız olarak feragatini gösteren belgenin ibrazı şartıyla istisnadan yararlanılmış  olan taşıtın lehine feragat edilen mirasçıya intikali “veraset yoluyla intikal” olarak  değerlendirilmekle birlikte, Kanunun (15/2-a) maddesinde yer alan düzenleme esas itibarıyla  veraset yoluyla intikal eden engelli taşıtının tüm mirasçılara intikaline ilişkin olup taşıtın eden  engelli taşıtının tüm mirasçılara intikaline ilişkin olup taşıtın istisnadan yararlanamayan  mirasçılar arasında veya mirasçılar tarafından istisnadan yararlanamayan üçüncü kişilere  devrine ilişkin bir istisna sağlamadığından söz konusu taşıta ilişkin ÖTV aranmaması için  terekede yer alan diğer mal ve/veya hakların değerinin taşıtın değeri ile mütenasip olması  gerekmektedir. Aksi takdirde, diğer mirasçıların vereceği feragatnameye istinaden taşıtı  devralan mirasçının taşıt üzerindeki kendi mülkiyet hakkına (miras payına) karşılık gelen  kısmı hariç olmak üzere bu işlem “veraset yoluyla intikal” olarak değerlendirilmemektedir. Bu  durumda, diğer mirasçıların vereceği feragatnameye istinaden taşıtı devralan mirasçı  tarafından, taşıt üzerindeki kendi mülkiyet hakkına (miras payına) karşılık gelen kısım  hariç olmak üzere, Kanunun (15/2-a) maddesi kapsamında hesaplanan ÖTV’nin beyan  edilip ödenmesi gerekmektedir. 

Örneğin, istisnadan faydalanılan taşıtın engellinin vefatı üzerine iki mirasçıya intikal etmesi ve  mirasçılardan birinin taşıtı, diğerinin ise terekede taşıt dışındaki varlık olan beş cumhuriyet altınını  alması ve bu hususta mirasçıların anlaşmaları durumunda, bahse konu cumhuriyet altınlarının toplam  değeri taşıtın değeriyle orantılı olmadığından, feragatname düzenlense dahi, terekede birden fazla mal  ve/veya hak bulunması kapsamında ÖTV’siz işlem tesis edilmez.

Taşıtın miras hisselerinin tek bir mirasçıya devredilmesi ve bu mirasçının Kanunun 7 nci maddesinin  birinci fıkrasının (2) numaralı bendi uygulamasında aranan şartları ve nitelikleri haiz olması  durumunda, terekenin birden fazla mal ve/veya haktan ibaret olup olmadığına bakılmaksızın, bu devir  işlemi dolayısıyla ÖTV aranmamaktadır. Bu durumda, malul veya engellinin Kanunun 7 nci  maddesinin birinci fıkrasının (2) numaralı bendi kapsamında maluliyet ve engellilik durumu nedeniyle  ÖTV’siz taşıt iktisap etmemiş olması veya iktisap tarihinden itibaren 5 yıllık sürenin geçmiş olması  gerekmektedir. 

  1. Hayatını Kaybetmiş Harp veya Vazife Malulü Sayılanların Yakınları Tarafından Kayıt ve Tescil Edilen Taşıtların Veraset Yoluyla İntikali

4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanununun, hayatını kaybetmiş harp veya vazife malulü  sayılanların yakınlarının taşıt alımında istisna uygulamasına ilişkin 7 nci maddesinin birinci  fıkrasının (8) numaralı bendi kapsamında ilk iktisabı yapılan taşıtın veraset yoluyla intikalinde başkaca  bir şart aranmaksızın bu devir işlemi dolayısıyla ÖTV aranmamaktadır. Varislerin, mezkûr bentte  sayılan kişilerden olmaması veya bentte sayılanlardan olmakla birlikte daha önce söz konusu  istisnadan yararlanan kişi lehine haklarından feragat etmiş olması, söz konusu taşıtın vergi  ödenmeksizin veraset yoluyla intikaline engel teşkil etmemektedir. Ancak, ÖTV uygulanmaksızın  varislere intikal eden taşıtın murisin istisnadan yararlandığı tarihten itibaren 5 yıllık süre dolmadan  varisler tarafından istisnadan yararlanamayanlara satışı veya devrinde ÖTV aranmaktadır.