Doğruluk ve bağlılıkta bulunmayan harekette bulunan işçinin tazminatsız işten çıkarılmasının önü açıldı!
T.C.YARGITAY DOKUZUNCU HUKUK DAİRESİ, E, 2021/11747, 10.01.2022 Tarih ve de 2022/12 Sayılı Kararı ile; Davacı, davalıya ait işyerinde meyve sebze departmanında satış müdürü olarak çalışırken iş sözleşmesinin işverence haksız şekilde feshedildiğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatı ile manevi tazminat, yıllık izin, fazla çalışma, seyahat ve işyeri için kullanılan telefon gideri alacaklarının tahsilini istemiştir.
Davalı, iş sözleşmesinin 4857 sayılı Kanunun 25/II-g-e fıkraları uyarınca feshedildiğini bu nedenle ihbar ve kıdem tazminatı taleplerinin yerinde olmadığını; davacının çalıştığı birimde yapılan incelemeler ve işlemler sonucunda, şirketin 1.055.297,16 TL zarara uğradığının tespit edildiğini, bu nedenle hakkında Cumhuriyet Başsavcılığı’na şikayette bulunulduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
4857 sayılı İş Kanununun 25 inci maddesinin (II) numaralı bendinde, ahlâk ve iyi niyet kurallarına uymayan haller sıralanmış ve belirtilen durumlar ile benzerlerinin varlığı halinde, işverenin iş sözleşmesini haklı fesih imkânının olduğu açıklanmıştır. Yine değinilen bendin (e) alt bendinde, işverenin güvenini kötüye kullanmak, hırsızlık yapmak, işverenin meslek sırlarını ortaya atmak gibi doğruluk ve bağlılığa uymayan işçi davranışlarının da işverene haklı fesih imkânı verdiği ifade edilmiştir.
Dosyadaki bilgi ve belgelerden davacının davalı işyerinde işe başladığı, meyve sebze departmanında satış müdürü olarak görev yaparken son olarak ….tarihinde işe gittiği ve devamında çalışmadığı, işverence davacıya ihtarname gönderilerek, işyerinde yapılan denetimle ilgili bilgi istenmesi üzerine davacının işi terk edip devam etmediğinden bahsedildiği, davacının ise işverence haklı neden olmadan işten çıkarıldığını açıkladığı ve işverence fesih bildirimi ile 4857 sayılı Kanunun 25/II-g-e hükümlerine göre iş sözleşmesinin feshedildiği anlaşılmıştır.
Fesih sonrası işyerinde oluşan zararla ilgili işverence iç denetim raporu ile mali müşavirlik şirketinden rapor alınmış olup, bu raporlarda özetle, davacının stok hareketlerindeki hatalı satış fiyatı belirleme yöntemiyle firmayı zarara uğrattığı, yardımcısı olan işçinin de zararın oluşumuna sebebiyet verdiği açıklanmıştır.
Davacı Asliye Ceza Mahkemesince, güveni kötüye kullanma suçundan yargılanmış ve delil yetersizliğinden beraat etmiş ise de, dosyadaki bilgi ve belgeler ile özellikle, dava dosyasında verilen karar ile adı geçen kişinin iç denetim sırasındaki beyanı dikkate alındığında; davacı ile yardımcısının sorumluluğunda alının bir kısım ürünlerin sisteme zamanında kaydedilmediği aynı ürünün kısa aralıklarla farklı fiyatlardan satın alınıp zamanında kayıtlara girilmemesine bağlı olarak satış fiyatlarının şirket politikasına uygun belirlenmeyip usulsüz işlemlerle işverenin zarara uğradığına yönelik delillere göre, doğruluk ve bağlılığa uymayan davranışlar nedeniyle işverence yapılan feshin haklı olduğunun anlaşılması karşısında, davaya konu işçinin kıdem ve ihbar tazminatına yönelik taleplerin reddi gerekmektedir.